top of page

Kur’an Dili Arapça…

  • Şüheda Köroğlu
  • 20 Haz 2021
  • 3 dakikada okunur

2500 yıl öncesine ait yazılı belgeleri bulunan Arapça, Aramice İle akrabadır. Arapça yazılan en eski belge Zabad yazıtıyla 512 yılına dayanmaktadır...

2020 yılında yapılan araştırmaya göre 60 ülkede 246 milyon kişinin konuştuğu Arapça, dünya genelinde en çok konuşulan diller sıralamasında 5.sırada yer almıştır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'de kabul edilen 6 resmi dilden biridir.

Arapçanın diğer dillerden en önemli farkı, Kur’ân-ı Kerim’in dili oluşudur. Öncelikle belirtmek gerekir ki fasih (saf, edebi) Arapçanın en önemli ve ilk kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir. Ayrıca oldukça zengin olan bu dilin bir çok lehçesi bulunmaktadır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki her ülkenin kendi lehçesi vardır. Farklılık sadece telaffuz ve kullanılan cümlelerde değildir. Dolayısıyla ihtiyaca göre lehçe öğrenmek gerekmektedir.


Neden Arapça?

Yeni bir dili kendimizi geliştirmek, insanlarla daha iyi iletişim kurabilmek, daha iyi iş imkanlarına sahip olabilmek, farklı kültürleri tanıyabilmek gibi genel ve özel nedenlerden dolayı öğrenmek isteriz. Ancak yeni bir dili öğrenmek için yola çıktığımızda bizi bilişsel olarak ne kadar geliştireceğinin de farkında olarak bu süreçte motivasyonumuzu daha uzun vadeli sağlayabiliriz. Özellikle Arapça için konuşacak olursak oldukça zengin bir dil oluşu hasebiyle beyninizi aktif kullanmanızı sağlayacak ve zihninizi açacaktır.

Neden Arapça sorusunun cevabına gelecek olursak:

1. Kur'an-ı Kerim'in dilidir... Arapça’da kullanılan söz sanatlarını daha iyi anlayıp Kur’an-ı Kerim’in mucize olduğuna şahit olabilirsiniz.

2. Dünyada en çok konuşulan 5.dildir… Dünya genelinde yaklaşık 250 milyon kişi Arapça konuşmaktadır. Arapça öğrenmek sizin iletişim gücünüzü artırır.

3. İş fırsatları sunar… Ekonomik ilişkilerin her geçen gün gelişmesi ve turizmin büyümesiyle yaşadığımız coğrafyada Arapça büyük önem kazanmıştır.

4.Türkçe kelimeler içerisinde 12000 Arapça kelime vardır. Bu durum da Arapça öğrenmemizi daha da kolaylaştıracaktır.

5.Arapça çok zengin bir dildir. Günümüzde yaygın olan bir çok dil Arapça'dan pek çok sözcük almıştır.


Dil Öğrenmek Disiplinli Çalışma İster

Bir dil öğrenmek için yola çıktığınızda çevrenizdeki insanların öğrenmek istediğiniz dile karşı olan yargılarını bir kenara bırakmanız gerekir. Çünkü dil öğrenmenin kolaylığı da zorluğu da sizin motivasyonunuza, dolayısıyla öğrenme eyleminizin kaynağına bağlıdır. Örneğin ana dili Türkçe olan birine göre Arapça öğrenimi dışarıdan bakıldığında çok zor görünebilir. Çünkü her iki dile uzaktan şöyle bir baktığınızda göreceksiniz ki hem yapı olarak hem de mantık olarak birbirinden oldukça farklıdırlar. Özellikle Arap dilinin zengin bir yapısının olması; harekelerden dolayı yazıldığı gibi okunmuyor olması; insan ve hayvan dışındaki varlıkların “eril, dişil” olması; 14 ayrı zamir, 14 bitişik zamir, 14 geçmiş zaman çekim kipi, 14 şimdiki zaman kipi ve 6 tane de 2. şahıslar emir kipi olması; Arapça isim tamlaması, sıfat tamlaması ve fiil cümlesinin Türkçe dil mantığına ters olması, gibi belli başlı konuların Türkçede olmaması, Arap dili öğrenimini “zor” kategorisinde gözükmesine neden olabilir. Ancak paragrafın başında belirttiğim gibi bu süreç sizin öğrenmeye olan yaklaşımınıza ve motivasyonunuza bağlıdır. Çünkü hiçbir dil kolayca öğrenilmez, çalışmak ve emek vermek gerekir. Bir dili dinleyerek, okuyarak, kelime dağarcığınızı geliştirerek, kendi kendinize cümleler kurarak, dili konuşmaya yavaş yavaş başlarsınız. Arap dili için ise bunlara ek olarak telaffuz çalışmaları gerekmektedir. Bunun içinde diksiyonu düzgün, her iki dili de ileri derecede bilen ve konuşabilen birinden bilgi ve destek almakta fayda var. Bireysel tavsiyem ise dili öğrenmeye başlar başlamaz -farklı bir işle meşgul oluyorsanız dahi- Arapça (fasih) radyo kanallarını dinlemeniz. Siz farketmeden doğru telaffuz konuşmanıza yansımış olacaktır.



Hangisi Daha Zordur? Arapça-Türkçe Çeviri Mi, Türkçe-Arapça Çeviri Mı?

Öncelikle belirtmek gerekir ki hangi dilde olursa olsun çevirmen her şeyden önce çeviri yaptığı alanın uzmanı olmalıdır. Alan uzmanlığının yanı sıra kaynak dilin grameri, konuşma üslupları ile kültürlerini iyi düzeyde bilmelidir. Çünkü bir metin ne kadar açık ve anlaşılır bir şekilde hedef dile aktarılırsa o kadar başarılı bir çeviri olmuş demektir. Çevirinin esas amacı, anlamın kaynak dilden hedef dile doğru bir şekilde aktarılmasıdır. Çeviri eylemi bir dilden diğerine yapıldığından kaynak dilin kültürel olarak aktardığı ile hedef dilinki ister istemez aynı olmayacaktır. Bu iki dilde de benzer durumlar, ifadeler, yapı ve üsluplar olmasına rağmen çevirmen, kültürel aktarımlar hususunda çok titiz davranmalıdır. Aksi takdirde kültürel aktarım hatası, okuyucunun orijinal metinde verilmek istenen mesajları tam anlamıyla algılayamamış olmasına neden olacaktır.

Yazı da ele aldığımız bu iki dili birbirleriyle karşılaştıracak olursak sorunun cevabını çok net dile getirebiliriz: Türkçe’den Arapça’ya çeviri daha zordur. Çünkü çevirmek istediğimiz anadilimiz Türkçe olunca düşünceyi aktarmak bizim için daha zor olmaktadır. Ayrıca Arapça gramer bilgisi Türkçe gramer bilgisinden çok farklı olduğu için de çeviri yaparken çevirmenleri çok zorlar. Arapça dilinden Türkçeye çeviri yaparken bağlamlardan anlamlar çıkarabiliriz. Fakat Türkçe’den Arapça’ya çeviri yaparken karşı dilin yapısal zenginliği açısından ifadeleri aktarmak işi daha da zorlaştırabilir. Doğru, anlaşılır ve açık bir çeviri için daha önce bahsetmiş olduğum konularda çevirmenlerin kendilerini geliştirmesinde fayda var.

コメント


SUBSCRIBE FOR UPDATES:

Thanks for submitting!

© 2021 By ÇevirWomen

bottom of page